Bu şarkı sessiz bir teslimiyet

◊ Yeni şarkın “Sar Beni” Warner Music Türkiye etiketiyle çıktı. Bu şarkının senin için farklı olduğunu söylüyorsun. Nedir onu önceki işlerinden ayıran?

- Aslında tarzımın dışına çıkmadım ama “Sar Beni” önceki şarkılarıma göre çok daha farklı bir yerde duruyor. Ben normalde sahnede bağırmayı, yükselmeyi, elimde olsa çığlık atmayı seven biriyim. Ama bu parçada daha sade, daha kolay söylenen bir vokal melodisi var. Yazarken bile bir kere okuyup ezberledim, o kadar içselleştirdim sanırım.

◊ Yani ilk kez bu kadar içgüdüsel bir bağ mı kurdun şarkıyla?

- Evet, hatta yakın çevreme ilk iki demoyu dinlettiğimde herkes “Bu şarkı sanki hep vardı” dedi. Bende de aynı his oluştu. Bu çok güzel bir şey çünkü şarkı daha ilk andan itibaren dinleyende tanıdık bir bağ yaratıyor.

UD HAYRANIYIM

◊ Sözleri ve besteyi Mert Yenihayat’la birlikte hazırladınız. Bu iş birliği nasıl gelişti?

- “Ciğerime”de de birlikte çalıştık Mert’le. Yine onun yazdığı çok güçlü bir hikâye vardı ortada. Düzenlemede Can Atayılmaz ile birlikteyiz zaten; son birkaç projede tüm parçaları birlikte canlı enstrümanlarla kaydettik. Bu şarkıda da ud, bas, davul hepsi canlı. Bu da şarkının ruhunu derinleştiriyor bence.

◊ Özellikle udun şarkıdaki yeriyle ilgili bir tutkun var sanırım?

- Kesinlikle! Ben zaten bir ud hayranıyım. “Sar Beni”de de o ud partisyonu şarkının ortasında bir enstrümantal bölümde giriyor ve 2000’li yılların başına ışınlıyor gibi bir his bırakıyor. Aşırı yakıştı bence.

◊ Nakaratlar arasında fark olduğunu söylüyorsun, bu teknik bir karar mıydı?

- Evet, bu şarkıda hiçbir nakarat birbirinin aynısı değil. Hepsini ayrı okudum. Çünkü şarkının ilerledikçe duygusu da artıyor. Finalde vokal, davul ve bas yürüyüşüyle bir “climax” yaratmak istedik. Son kısımda Fatih Ülker’in girişiyle biraz daha tempolu, gazlı bir enerjiye ulaşıyor.

◊ Sözlerde “kaybım senin kirpiğin olacağına benim ömrüm olsun” gibi güçlü cümleler var. Bu şarkının teması senin için ne?

- Bir ilişkide bazen tüm sorumluluğu üzerine alma hâli vardır ya… “Sar Beni” bunu anlatıyor. Yani ne olursa olsun sen iyi ol, bana ne olursa olsun fark etmez diyen bir yerden geliyor. Romantik ama güçlü bir yerden. Bu sefer belki sessiz bir bağırış var.

◊ Sound anlamında sen hep arabesk ve alternatif pop çizgisinin arasında bir yerdesin. Burada nasıl bir denge kuruyorsun?

- Bu benim için doğal bir akış. Küçüklüğümden beri arabesk melodiler kulağımda ama aynı zamanda alternatif pop’un da özgür yapısını seviyorum. O yüzden bir sentez yaratma derdim olmadı, kendiliğinden gelişiyor. “Sar Beni” de bunun iyi bir örneği oldu bence.

Bu sefer bağırmıyorum gerçekten söylüyorum

◊ Dinleyicilerinden nasıl geri dönüşler aldın ilk günlerden itibaren?

- Şarkı henüz çok yeni ama gelen yorumlarda yine o “tanıdık hissiyat” öne çıkıyor. İnsanlar bu şarkıyı çoktan biliyormuş gibi hissettiklerini söylüyorlar. Sanırım bu samimiyetin ve melodinin sade gücüyle ilgili.

◊ Son olarak, “Sar Beni” senin için ne ifade ediyor?

- Benim için bu şarkı bir iç döküş, bir sessiz teslimiyet. Ama aynı zamanda çok yumuşak, çok gerçek. İnsanlara bunu hissettirebiliyorsam ne mutlu bana. Dinleyin, hissedin, paylaşın... Çünkü bu sefer bağırmıyorum; gerçekten söylüyorum.